Prof. Dr. Emin Taşkıran Mesajı

Değerli TUSYAD ailesi;

Derneğimizin 17. Olağan Genel Kurulu 08.10.2021 tarihinde Perissia Otel Ürgüp Nevşehir’ de 15. TUSYAD Kongresi (06-09 Ekim 2021) sırasında gerçekleştirildi. Covıd-19 pandemisi nedeniyle dernek faaliyetlerinin yavaşlatılıp genel kurulların askıya alınması nedeniyle, olağan tarihinden yaklaşık 16 aylık gecikmeyle gerçekleştirilebilmiştir. Başarılı ve katılımlı (113 oy kullanıldı) bir genel kurulun sonunda, yeni yönetim ve denetleme kurulları seçilmiştir. Yeni yönetim kurulu genel kurul sonrası ilk toplantısını gerçekleştirerek görev dağılımını yapmıştır. Yönetim kurulu üyeleri şahsımı TUSYAD Başkanlığına layık görmüştür. Yeni YK’ nın görev dağılımı aşağıdaki gibidir:

Başkan: Emin TAŞKIRAN

İkinci Başkan: Alper KAYA

Sekreter: Egemen TURHAN

Sayman: Hasan TATARİ

Üyeler: Hüseyin YERCAN, Murat DEMİREL, Gökhan POLAT, Mehmet ARMANGİL ve Engin ÇETİNKAYA

Kongreler derneğin Yönetim Kurulunun iki yıl içinde yapmış olduğu çalışmaların sonuçlarının yansımalarıdır. Covıd-19 pandemisi nedeniyle çok zor şartlar altında 15. Kongremiz yukarıda belirtilen tarihlerde aynı yerde gerçekleştirilmiştir. Bilindiği gibi pandemi nedeniyle iki kez ertelenmişti. Yüz yüze gerçekleştirilen kongrede şartlara göre oldukça iyi bir katılım ve yüksek bir bilimsel seviye sağlanmıştır. Kongre detaylarını daha sonra web sayfamızda bulabileceksiniz.

Kurullarımız derneği dinamize eden, katılımı arttıran ögelerimizdir. Kurulların etkinliklerini arttırarak, 2023’te yapılması planlanan 16. kongremize katkılarını arttırmak hedeflerimiz arasındadır. Bu nedenle bilimsel kurullarımızın yaptığı çalışmaların kongrelerimizde özet olarak yer alması ve bilimsel programın şekillenmesinde göz önünde bulundurulması bir model olarak yerleştirilmeye çalışılacaktır. Bunu yaparken şu ana kadar uygulanan dernek işleyişini korumak önceliğimiz olacaktır. Düzenli yönetim kurulu toplantıları yapmak, şubelerimizle eşgüdüm göstermek, ama onları akademik etkinliklerinde özgür bırakmak ve teşvik etmek, kurullarımızı düzenli çalıştırmak amacındayız. Ayrıca çatı derneğimiz TOTBİD ve şubeleriyle akademik işbirliğimiz çok değerlidir. Yine uluslararası kardeş derneklerle (başta ESSKA, ISAKOS, APKASS) ilişkilerimizi korumak hatta geliştirmek hedeflerimiz arasında olacaktır.

Kötü uygulamaları azaltıcı tedbirler kapsamında temel teknikler ve ileri teknikler ayırımının iyi yapılmasını sağlamak, düzeye göre uygulama önermek, kurslar ve sertifikasyon konusunda yeniden bir planlama ve düzenlemeye gitmek bu sürede şubelerimizin katılımını sağlamak amaçlarımız arasındadır.

Gelişen ve öne çıkan her şey karşıtını da yaratır. Eklem koruyucu minimal invaziv olsa da artroskopi cerrahi bir yöntemdir ve doğal olarak karşıtı konservatif tedavidir. Maalesef konservatif tedavinin içinde filizlenen alternatif tıp ve sözde bilim uygulamaları farklı uzmanlık alanlarından gelmekte, hastalarımızın kafasını karıştırmakta ve branşımızı zor duruma sokmaktadır. Ağrı uzmanlarının kas iskelet hastalıkları hakkında bilgi birikimleri olmadan ağrı yolakları üzerinden tedaviyle konuya ilgisi artmaktadır. Aynı grup, tanı detayları mevcut olmayan hastalara kök hücre ve PRP adı altında hiç de etik olmayan uygulamalar yapmaktadır. Bu olgu gruplarını ölçümsel veriler ile değerlendirmeleri imkanı yoktur. Gayrı-bilimsel gözüken bu uygulamalara derneğimiz duyarsız kalamaz. Bu tip uygulamalarla mücadele kapsamında, sözde kök hücre ve sözde PRP uygulamaları

konusunda üyelerimizi eğitmek farkındalığı arttırmak etkinlik alanlarımız arasında olacaktır. (Kas iskelet sisteminin doktorları ağrıcılara karşı)

Dernek etkinliklerinde katılımın arttırılması gelişmeyi hızlandıracaktır. Özellikle kongre ve kurslarımıza asistan ve uzmanlarımızın ilgisini arttıracak bir yapılanma gerekmektedir. Bu amaçla maliyetlerin düşürülmesi ve/veya finans kaynaklarının (sponsorlar, kongre – kurs gelirleri) arttırılması için özel bir çaba gereklidir ve harcanacaktır.

Başta asistan ve genç uzmanlarımız olmak üzere tüm meslektaşlarımız, çoğu zaman kas iskelet radyoloğu olmayan uzmanların yazdığı raporlarla tanılarını koyup, cerrahi planlamalarını yapmaktadır. Bu durum cerraha yanlış ya da eksik teşhis koydurarak yetersiz ya da aşırı tedavilere yol açmakta ve hastalarımızın mutsuz olmasına ve giderek artroskopik cerrahinin prestij kaybetmesine sebep olmaktadır. Bu sorunu azaltmak için özel bir çaba harcamaktan geri durmayacağız. Genç meslektaşlarımızın yeni cerrahi tekniklere ilgisi sevindiricidir. Ancak bu ilgi ( belirli bir öğrenme eğrisi) gerektiren tekniklerin uygulanmasına hemen başlanması anlamı taşımamaktadır. Cerrahi teknik eğitimi veren eğiticilerimizin özellikle öğrenme eğrisine vurgu yapması kaçınılmazdır. Kongre, kurs ve seminerlerimizde geçmiştekine benzer ama daha gelişmiş yeni sertifikasyon (temel ileri ve özel cerrahi teknikler) konusunda çabalayacağız.

Devlet ve üniversite hastanelerinde giderek artan malzeme sorunu ile karşı karşıyayız. Malzeme sorunları bu kurumların işlevsiz hale gelmesine sebep olabilecek niteliktedir. İşlevsizlik hasta hizmetinin durmasının yanında, öğrenci eğitimi ve asistan eğitiminin aksamasına yol açarak mesleki gelişimin de durması anlamını taşımaktadır. Bu durum, ilgili branşta gerilemeye ve onarılması zor kayıplara yol açacaktır. Bu sorunu çözmek için çatı derneğimiz TOTBİD ile eşgüdüm gösterecek bir kurul oluşturma yoluna gidebiliriz.

Derneğimiz dünyadaki benzerlerine öykünerek faaliyetlerine başlamış olmakla birlikte kendisi özgün bir yapı sergilemektedir. Bu özgünlüğün sebeplerini bulabilmek için oldukça kafa yordum. Evet, oldukça fazla özgünlüğümüz vardı. Birincisi o günkü şartlarda ülkemizin gelişmişliği ve ekonomik şartlarından daha iyi olan ülkelerden, daha önce dernekleşip organize olmuştuk. Bunu derneğimizin cesur kurucu başkanına ve cesur kurucu üyelerine borçluyuz. Üstelik onlar bu cesaret gösterisi ile yetinmeyip fedakarlık dozundaki yardımlarını kendilerinden sonraki kuşağa/kuşaklara aktarmaktan çekinmemişlerdir. İkincisi saygı, samimiyet ve hoşgörünün varlığıydı. Öyle ki daha iyiye ulaşmak için çeşitli çatışmalar yaşanmış; fakat derneğimizin geçmişinde hiçbir zaman “maddesel çıkar çatışmaları” yer almamıştır. Kurucu grubun gösterdiği büyük karakter ve oturtmaya çalıştıkları teamüller sayesinde derneğimiz bir arada kaldı. Özel ve üstün çabalarla derneğimizin başına “Türkiye adının getirilmesi” hepimiz için bir gurur kaynağıydı. Tüzüğümüzün geçirmiş olduğu fazla sayıdaki tadilatlarda bile, bu teamüller sayesinde hep fikir birliği hakim oldu.

Özel ve kişisel çabalarla birçok eğitici nitelikli uluslararası dostlar kazanıldı. İyi ilişkiler kuruldu. Dünyadaki en önemli kişiliklerin genç meslektaşlarımızı yanlarına kabul etmeleri ve kongrelerimize teveccühleri sağlandı (ki bu halen sürmektedir). Ülkemiz ile ilgili ön yargıların giderilmesinde bu özel çabaların büyük katkı sağladığına inanıyorum. Bu tür ilişkilerin gelişmesine devam etmekte kararlıyız.

Yakın zamanda başta şahsım olmak üzere birçok üyemizin mesleki gelişimine eşsiz katkılar sunan Freddie H. Fu‘ nun ani vefat haberi ulaştı. Uluslararası alanda derneğimizin kabulünde önemli rol oynamış olağan dışı sıcak ve verici kişiliğiyle tanıdığımız bu büyük şahsiyetin kaybı dünyada olduğu kadar ülkemizde de hissedilecektir. Bilgisini paylaşmaktan çekinmeyen, insani ilişkileri son derece güçlü bu samimi insanı saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Acımız derindir.

Türümüzün bir virüs tarafından tehdit altında olduğu son iki yıllık süreçte değişik duygular yaşandı. Özellikle ilk aylarda branşımızın aktif faaliyetlerinin durması hepimizi derin bir boşluğa düşürdü. Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği tüm dünyadaki eş örnekleri gibi ortaya çıkışını, gelişimini ve rutin faaliyetlerini mevcut sosyal, ekonomik ve endüstriyel yaşamın evrimleşme sürecine göre şekillendirmiştir. Bu sosyal evrim sürecindeki en ufak bir aksama ve tökezlemenin branş faaliyetlerimizi nasıl askıya aldığını deneyimledik. Maalesef travma, tümör, omurga, el cerrahisi hatta pediatrik ortopedinin bile uygulama olarak yer yer gerisinde kaldık. Derneğimiz kendi bekasını ve giderek gelişimini sağlayan ana unsurların “hayatta kalmak ile ilgili olmaktan çok, hayat kalitesini arttırmak ve yaşam süresini uzatmak ile ilgili olduğunu” farkında olarak faaliyetlerini sürdürmelidir. Bu nedenle hareketli, sosyal ve yalnız yaşamak için değil gelişmek için çabalayan bir anlayışın yanında olmalıyız.

Önümüzdeki görev sürecinde temel amacımız Diz Cerrahisi, Spor Travmatolojisi ve Artroskopi alanlarında gelişmeyi bilimsel yöntemlerle sağlayarak, hastalarımızın yaşam kalitelerini artırmak, Türkiye adının verdiği ağırlıkla bunu tüm ülkeye yaymak, ülkenin uluslararası düzeyde en iyi şekilde temsiliyetini sağlamak olacaktır.

Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneğinin 17. Dönem yönetim kuruluna seçilmiş olmamız sebebiyle teşekkürlerini ve iyi dileklerini ileten tüm branş derneklerimize ve yöneticilerine teşekkür ederiz. Ayrıca, şartların oldukça zorlaşmış olduğu pandemi sürecinde üç yılı aşkın süreyle derneğimizi başarılı bir şekilde yönetmiş ve bugüne gelmesine katkı sağlamış Prof Dr. Ahmet Özgür ATAY başkanlığındaki 16. Dönem yönetim kurulu ve üyelerine teşekkür ederiz. Uzun bir aradan sonra ilk yüz yüze kongreyi gerçekleştirme başarısına imza atan, son derece başarılı, üst düzeyde yurt dışı katılımlı bir kongrenin ortaya çıkmasını sağlayan başta Kongre Başkanı Prof. Dr. Sinan Karaoğlu olmak üzere tüm düzenleme kuruluna teşekkür ederiz.

Prof. Dr. Emin TAŞKIRAN

TUSYAD Yönetim Kurulu Başkanı